Gastronominin yalnızca bir damak zevki olarak bir toplumun belleğini taşıyan; tarih, kültür, estetik ve insanlıkla yoğrulmuş çok katmanlı bir anlatı ve yalnızca bir sofra sanatı olmadığını, bu dili insanlık onuruna tercüme eden bir kalbe Panorama Medya olarak konuk olduk.
Bedensel engellilerin yaşamına umut olmak için hizmet ürettiği dernekte, dernek başkanlığının yanı sıra, ev yemekleriyle hem şifa hem de dayanışma sunan bu örnek insan.
Damak tadını bir hayır sofrasına dönüştürerek gastronominin özündeki en asil anlamı yaşatıyor: Hayatın anlamını paylaşmak.
Bir çoğumuzun bilmediği veya göremediği Engelliler Haftası” her yıl 10–16 Mayıs tarihleri arasında kutlanır.
Bu hafta boyunca, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımı, hakları, karşılaştıkları zorluklar ve çözüm yolları üzerine farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenir.
Her günü farklı engel türlerine dikkat çekmeye ayrılmıştır, örneğin:
10 Mayıs – Engelliler Haftası’nın başlangıcı
11 Mayıs – Görme engelliler günü
12 Mayıs – İşitme ve konuşma engelliler günü
13 Mayıs – Ortopedik engelliler günü
14 Mayıs – Zihinsel engelliler günü
15 Mayıs – Ruhsal ve duygusal engelliler günü
16 Mayıs – Engelliler haftası değerlendirme günü
Bugün, bu anlatıya yürekten bir parantez açan örnek bir insan tarafından ağırlanıyoruz.
Bedensel engelli bireylerin hayat mücadelesine omuz verebilmek için kendi küçük düşüncesi büyük bir dernekte, ev yemekleri sayesinde umutlar için her lokmadan kazandığı her kuruşta bir yaşam tutunuyor hayata.
O, mutfak sadece pişirme sanatı değil, insan olabilmenin kudsiyetini paylaşanların mutfağı.
Bu mutfakta neler var, pazar günleri hariç her gün neler pişiyor, kimlere umut oluyor, damlaya damlaya göl olur misali…
Her gün biri diğerinden farklı sofra. İki çeşit çorba, üç çeşit sebzeli ve etli yemekler, Türk mutfağının olmazsa olmazı pilav, cacık, komposto çeşitleri, sütlü ve unlu tatlılar.
İşte bunlar, Akülü ve Manuel Sandalyeye ve onların bakım onarım giderlerine, İhtiyaç sahibi çocuklara kıyafet ve beslenmelerine, seslerini duyurmak maksadı ile organizasyonlar düzenleme gibi etkinlikler yaparak destek, moral ve motivasyon sağlamak amacı ile maddi ve manevi destek vermektedir.
Engelsiz Bir Hayat İçin öngördükleri Öneriler
1- Zihinsel Dönüşüm : “Engelli” değil, “farklı yetenekli”
2- Empati eğitimi: Empati temelli eğitim programları
3- Fiziksel Erişim: Erişilebilir mimari, Tüm kaldırımlar, kamu binaları, okullar ve ulaşım araçları; rampa, asansör, kabartma yüzey, sesli yönlendirme sistemleriyle donatılmalı.
4- Akıllı şehir sistemleri: Konum tabanlı yardım sistemleri.
5- İstihdam ve Eğitim: Uzaktan çalışma ve eğitim
6- Sosyal Katılım: Sanat ve spor alanlarında teşvik
7-Topluluk destek grupları: Sosyal bağlar
8- Gönüllülük ve Toplumsal Dayanışma
“Engelli birey” değil, “toplumun birlikte yaşayan bireyi”